https://wovenstory.tr.gg/
wovenstory
a weaving story

weaving is to touch the world.

Pamuk

Pamuk
PAMUK (Cotton)
Tanım   (Definition)

Pamuk, Malvaceae ebegümeci familyasından Gossypium cinsi bitkilerinin tohumlarının çevresinde bir koza veya koruyucu kılıf içinde büyüyen yumuşak, kabarık bir elyaftır. Lif neredeyse saf selülozdur ve eser miktarlarda mumlar, yağlar, pektinler ve su içerebilir.
  Pamuk bitkisi kök, sap, yaprak, çiçek ve tohumdan oluşmaktadır. Tür ve çeşitine göre 60 ila 120 cm boy verirler, Afrika'da, çok yıllık ağaç şeklinde olan pamuk çeşitleri ise 5 ila 6 metre boylanabilir.
  Pamuk 30 ila 100 cm derine, 50 ila 80 cm yanlarına uzanan kazık köke sahiptir. Toprak yüzeyinin 8 ila 10 cm altında ilk yan kökler meydana gelir Bunlar yatay olarak büyürler. Yan köklerin sayıları 3 veya 4 tanedir. Her biri tekrar dallanarak etrafa yayılır. Epidermis hücrelerinin dışa doğru uzaması ile sayısız emici tüyler meydana gelir. Genel olarak kök toprakta dik olarak ya da bir süre sonra zikzak çizerek devam eder. Uygun koşullarda kök uzunluğu 1,5 m'ye kadar ulaşabilir.
  Pamuk gövdeleri dik, dallanmış ve çok tüylüdür. Yapraklar uzun saplı, parçalı ve tabanı kalp şeklindedir. Çiçekler saplı ve yaprakların koltuğunda tek tek bulunur. Dış çanak yaprakları üç parçalı, taç yaprakları ise beş serbest parçalıdır. Meyvesi, olgunlukta açılan 3 ila 5 gözlü bir kapsüldür. Bu kapsüle koza da denir. Her gözde siyahımsı renkli, oval şekilli ve üzeri uzun, sık ve beyaz renkli tüylerle örtülü 5 ila 10 tohum bulunur. Pamuk tohumu, etrafındaki bu tüy veya liflerle beraber "kütlü" adını alır.
  Bitki, Amerika, Afrika, Mısır ve Hindistan da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki tropikal ve subtropikal bölgelere özgü bir çalıdır. Yabani pamuk türlerinin en büyük çeşitliliği Meksika'da bulunur, onu Avustralya ve Afrika takip eder. Pamuk, Eski ve Yeni Dünyalarda bağımsız olarak evcilleştirilmiş bir bitkidir. Elyaf çoğunlukla fitil veya iplik halinde bükülür ve yumuşak, nefes alabilen ve dayanıklı bir tekstil yapmak için kullanılır

Pamuk türleri   (cotton types)
  Ticari olarak yetiştirilen ve tümü antik çağda evcilleştirilen dört pamuk türü vardır.

• Gossypium hirsutum: Orta Amerika, Meksika, Karayipler ve Güney Florida'ya özgü yayla pamuğu (dünya üretiminin yüzde 90'ı)

• Gossypium barbadense: Tropikal Güney Amerika'ya özgü ekstra uzun elyaf pamuk olarak bilinir (dünya üretiminin %8'i)

• Gossypium arboreum: Hindistan ve Pakistan'a özgü ağaç pamuğu (% 2'den az)

• Gossypium herbaceum: Güney Afrika ve Arap Yarımadasına özgü
Levant pamuğu
(%2'den az).
Ayrıca Hibrit (melez) çeşitler de yetiştirilmektedir.


Levant pamuğu
Yaygın olarak Levant[1] pamuğu olarak bilinen Gossypium herbaceum, Sahra altı Afrika ve Arabistan'ın yarı kurak bölgelerine özgü bir pamuk türüdür ve burada hala vahşi doğada çok yıllık bir çalı olarak yetişir.
Gossypium herbaceum, geniş, tüylü yapraklarla 60 ila 180 santimetre arasında büyüyen yüksek gövdelere sahiptir. Çiçekleri mor bir merkez ile küçük ve sarıdır. Olgunlaştığında ve sıcak havalarda çiçek kapsülü patlayacak ve tohumları sıkıca saran pamuğu açığa çıkaracaktır.
Bu bitki tarafından üretilen pamuk, yaklaşık 5 santimetre (2 inç) uzunluğundadır ve tüylerle kaplı tohuma sıkıca bağlıdır. Pamuk lifleri tohumların yüzeyinden büyür ve tohumlardan elle veya mekanik olarak ayrılabilir, neredeyse saf selülozdan oluşan pamuk liflerinin ana kullanımı, giyim için tekstil üretmektir. Lifler iplik haline getirilir ve çiftlikte, evde veya fabrikalarda kumaşlara dokunur. Bir kumaş olarak pamuk, rahat, nefes alabilir özellikleri, direnci ve ayrıca kolayca boyanabilmesi nedeniyle çok takdir edilmektedir.
Pamuk bitkisinin tıbbi kullanımları vardır ve örneğin kadınların adet döngüsü ağrıları ve düzensiz kanamalar için evlerin arka bahçelerinde geleneksel olarak yetiştirilebilir.
Doğumdan sonra plasentayı atmak ve laktasyonu artırmak için, ayrıca kanama ve ishal gibi mide-bağırsak sorunları için, mide bulantısı, ateş ve baş ağrıları için kullanıldığı da bilinmektedir.
Levant pamuğu, Gossypium herbaceum tohumları ayrıca gıda, yem veya yağ çıkarma için kullanılmıştır. yüzde 20'ye kadar yağ ve yüzde 20'ye kadar protein içeren pamuk tohumları, potansiyel olarak gıda veya yem olarak oldukça zengindir. Bununla birlikte, Gossypium türlerinin kökler hariç, bitkinin tüm organlarında bulunan ve özellikle tohumlarda bol miktarda bulunan küçük bezeler, özellikle polifenolik bileşik Gossypol[2] olmak üzere toksik kimyasallar içerir.
Gossypol, hayvanlar için oldukça zehirlidir ve otçul eklembacaklılara karşı bitkinin doğrudan savunma sisteminin bir unsurudur.
İnsanlarda ve evcil hayvanlarda, özellikle tek mideli hayvanlarda ciddi büyüme ve gelişme bozukluklarına neden olabilirken, poligastrikler az ya da çok toleranslıdır. Bu nedenle, insan beslenmesi için yağ veya bütün tohumların kullanılması, Gossypol'in ısıtma veya diğer işlemlerle bir şekilde ortadan kaldırılmasına bağlıdır.
Pamuk tohumlarından ekstrakte edilen Gossypol, erkek doğum kontrol yöntemi olarak potansiyel bir kullanıma sahiptir ancak tekrarlanan kullanımdan sonra geri dönüşü olmayan kısırlığa neden olabilir. Laboratuar faresi çalışmalarında, erken gebelikleri durdurabilmiştir.

[Levant][1] Levant terimi, Batı Asya'nın Doğu Akdeniz bölgesinde geniş bir alana atıfta bulunan tarihsel coğrafi terimdir. Günümüzde Suriye, Lübnan, Ürdün, İsrail'i içeren, Filistin ve Türkiye'nin çoğu Orta Fırat'ın güneybatısında, Ezici özelliği, Afrika ile Avrasya arasındaki kara köprüsünü temsil etmesidir. En geniş tarihsel anlamıyla Levant, adalarıyla birlikte Doğu Akdeniz kıyılarındaki tüm ülkeleri kapsıyordu.
Güneşin doğudan doğuşunu ifade eden "yükselen" anlamına gelen İtalyanca Levante'den türemiştir ve genel olarak "Güneşin doğduğu doğu yeri" anlamına gelir.

[Gossypol][2] Gossypol, Kimya'da pamuk tohumu yağında bulunan toksik kristalli bir bileşiğin adı.


by wovenstory ✍️ N.Yildirim
yardimci kaynak : wikipedia
 
  Pamuk lifleri doğal olarak beyaz, kahverengi, pembe ve yeşil renklerde bulunurken, beyaz pamuğun genetiğini kirletme korkuları, birçok pamuk yetiştiren yerde renkli pamuk çeşitlerinin yetiştirilmesini yasaklamasına neden olmuştur. Kökeni   (Etymology)

Giysilerde pamuğun kullanımının tarih öncesi çağlara kadar uzandığı bilinmektedir; Eski Dünya'da pamuğun kullanıldığına dair MÖ 5500'e tarihlenen ve bakır boncuklarda korunmuş en eski kanıt, bugün Pakistan'ın Belucistan bölgesinde, eski Hindistan'da Bolan Geçidi'nin eteğinde Mehrgarh'ın Neolitik bölgesinde bulunmuştur.
  Mohenjo-daro'da ve Tunç Çağı İndus Vadisi Uygarlığı'nın diğer bölgelerinde bulunan pamuklu dokuma parçalarının yanı sıra Peru'da MÖ 6000'e tarihlenen kumaş kalıntıları bulunmuştur. Peru'da, yerli pamuk türü Gossypium barbadense'nin ekimi, Ancon'daki bir buluntudan MÖ 4200,e tarihlenmiş ve Norte Chico, Moche ve Nazca gibi kıyı kültürlerinin gelişiminin bel kemiğiydi.
  Pamuk nehir yukarısında yetiştirilir, ağlara dönüştürülür ve büyük balık kaynakları için kıyıdaki balıkçı köyleriyle ticareti yapılırdı. 16. yüzyılın başlarında Meksika ve Peru'ya gelen İspanyollar, karşılarında pamuk yetiştiren ve ondan yapılmış giysiler giyen insanlar buldu.
  Pamuk tarih öncesi çağlardan beri eğrilmiş, dokunmuş ve boyanmıştır. Eski Hindistan, eski Mısır ve Çin halkına pamuk giydirirdi.
  Hıristiyanlık döneminden yüzlerce yıl önce Hindistan'da emsalsiz bir maharetle pamuklu dokumalar dokunmuş ve kullanımı Akdeniz ülkelerine yayılmıştır.
  Pamuk, Han (krallığı) hanedanlığı döneminde (MÖ 207 - MS 220), Çin'in güneyindeki Yunnan eyaletinde Çin halkları tarafından yetiştirildi.

Mısırlılar, Hıristiyanlık döneminin ilk yedi yüzyılında pamuk yetiştirip eğirdiler. El tipi silindir çırçır makineleri 6. yüzyıldan beri Hindistan'da kullanılmış ve daha sonra oradan diğer ülkelere tanıtılmıştır. 12. ve 14. yüzyıllar arasında, Hindistan ve Çin'de çift silindirli çırçır makineleri ortaya çıktı. Çift silindirli çırçırın Hint versiyonu, 16. yüzyılda Akdeniz pamuk ticaretinde yaygındı. Bu mekanik cihaz, bazı bölgelerde su gücüyle çalışıyordu.

Çıkrıkla ilgili en eski net örnekler, on birinci yüzyılda İslam dünyasından gelmektedir. Hindistan'da çıkrık ile ilgili en erken ve net referans 1350 yılına aittir, bu da çıkrığın muhtemelen İran'dan Hindistan'a Delhi Sultanlığı döneminde getirildiğini düşündürür.

Pamuklu kumaş, antik Romalılar tarafından bir ithalat olarak biliniyordu. Pamuk Romalılar ve Romance (latince) konuşulan ülkelerde , Orta Çağ'ın sonlarına doğru Arapça konuşulan ülkelerden takas yoluyla daha düşük fiyatlarla ithal edilene kadar nadir bulunan bir malzemeydi.
Geç ortaçağ döneminde, pamuk, bir bitki olması dışında, nasıl türetildiğine dair herhangi bir bilgi olmaksızın, kuzey Avrupa'da ithal edilen bir lif olarak bilinmeye başlandı.

Pamuk kelimesi bazı dillere ortaçağ Arapçasında pamuğun genel adı olan (al-qutn veya al-qutun) sözcüğünden geçmiştir, sözcük, 12. yüzyılın ortalarında (Roma) Roman dillerine ve bir yüzyıl sonra İngilizceye girdi, pamuğun Arapçadaki ismi olan kutun ('al qutun') İngilizceye cotton, İspanyolcaya algodón olarak geçmiştir.
Türkiye'de yerel halkın ve üreticilerin Pamuk İçin kullandığı 'pambuk', 'bambuk' adının da, bugün Kuzey Suriye'de yer alan Menbic şehrinin tarihteki adı olan (Hierapolis Bambyce) Bambyke'nin başka diller ve şivelerdenki değişik söylenişinden hareketle Bambuk ve Pambuk olarak Türkçeye girmiş olduğu tahmin edilmektedir. Kaynak (Arnold Toynbee) Wikipedia.

Herodot, herodot tarihi, Kitap III, 106'da Hindistan'da ağaçların vahşi doğada yün ürettiğini yazdığı için, bitkinin bir çalıdan ziyade bir ağaç olduğu varsayıldı. Bu varsayımla, Baum (ağaç) ve Wolle (yün) kelimelerinden hareketle (ağaç yünü anlamında) Baumwolle olarak Almanca diline çevrildi ve pamuk çeşitli Germen dillerinde Baumwolle olarak adını korudu.
O dönemde yün ile benzerliklerine dikkat çeken bölge halkı, pamuğun ancak bitki kökenli koyunlardan üretilmesi gerektiğini hayal edebiliyordu.

Pamuk üretimi, Müslümanların İber Yarımadası ve Sicilya'yı fethi sırasında Avrupa'ya tanıtıldı. Pamuk dokuma bilgisi, 12. yüzyılda Sicilya'nın Normanlar tarafından fethedilmesiyle kuzey İtalya'ya ve dolayısıyla Avrupa'nın geri kalanına yayıldı.
Antik çağlardan beri ekilmesine rağmen, yaygın kullanımına yol açan üretim maliyetini düşüren çırçır makinesinin icadı oldu. 1350 dolaylarında Avrupa'ya tanıtılan çıkrık, pamuk eğirme hızını iyileştirdi. 15. yüzyıla gelindiğinde Venedik, Antwerp ve Haarlem pamuk ticareti için önemli limanlardı ve pamuklu kumaşların satışı ve nakliyesi çok karlı hale gelmişti.

Hindistan alt kıtasında 16. yüzyılın başlarından 18. yüzyılın başlarına kadar hüküm süren Babür İmparatorluğu döneminde, hem ham pamuk hem de pamuklu dokumalar açısından Hint pamuk üretimi arttı. Babürler, artan pazar talebine ek olarak, nakit (akçeli) mahsul yetiştirmek için devlet teşvikleri sağlayan, pamuk ve çivit gibi daha yüksek değerli nakit mahsuller lehine yeni bir gelir sistemi gibi tarım reformları başlattı.
Babür İmparatorluğu'ndaki en büyük imalat sanayii, ağartılmamış ve çeşitli renklerde bulunan parça mal, patiska ve müslin üretimini içeren pamuklu tekstil imalatıydı.
Pamuklu dokuma endüstrisi, imparatorluğun uluslararası ticaretinin büyük bir bölümünden sorumluydu. Hindistan, 18. yüzyılın başlarında küresel tekstil ticaretinde yüzde 25'lik bir paya sahipti. Hint pamuklu dokumaları, 18. yüzyılda dünya ticaretinde üretilen en önemli mallardı ve Amerika'dan Japonya'ya kadar tüm dünyada tüketildi.Pamuk üretiminin en önemli merkezi, özellikle başkenti Dakka civarındaki Bengal Subah eyaletiydi.

13. ve 14. yüzyıllarda erken Delhi Sultanlığı döneminde Hindistan'da icat edilen sonsuz dişli silindir pamuk çırçır, 16. yüzyılda bir süre Babür İmparatorluğu'nda kullanılmaya başlandı, ve günümüzde hala Hindistan'da kullanılmaktadır. Diğer bir yenilik, krank kolunun çırçır makinesine dahil edilmesi, ilk olarak Hindistan'da geç Delhi Sultanlığı veya erken Babür İmparatorluğu döneminde ortaya çıktı.
Büyük ölçüde köylerde eğrilmiş ve daha sonra kumaş dokumalarında dokunacak iplik şeklinde kasabalara götürülmüş olabilecek pamuk üretimi, Babür döneminden kısa bir süre önce çıkrığın Hindistan'a yayılmasıyla ilerlemiş, iplik maliyetleri ve pamuğa olan talebin artmasına yardımcı olur.
Çıkrığın yayılması ve sonsuz dişli ile krank sapının silindir çırçır makinesine dahil edilmesi, Babür döneminde Hint pamuklu tekstil üretiminin büyük ölçüde genişlemesine yol açtı

19. yüzyılın başlarında, M. Jumel adında bir Fransız, Mısır'ın büyük hükümdarı Mohamed Ali Paşa'ya Fransız pazarı için aşağı Mısır'da ekstra uzun elyaf Maho (Gossypium barbadense) pamuğu yetiştirerek önemli bir gelir elde edebileceğini teklif etti. Mohamed Ali Paşa teklifi kabul etti ve Mısır'da pamuğun satış ve ihracatında tekel imtiyazını kendisine verdi; ve daha sonra pamuğun, diğer mahsullere göre öncelikli tercih edilerek yetiştirilmesi dikte edildi.
19. yüzyılın başlarında Muhammed Ali yönetimindeki Mısır, kişi başına düşen iğ sayısı bakımından dünyanın en verimli beşinci pamuk endüstrisine sahipti. Endüstri başlangıçta, hayvan gücü, su çarkları ve yel değirmenleri gibi geleneksel enerji kaynaklarına dayanan makineler tarafından yönlendiriliyordu ve bunlar aynı zamanda 1870'lere kadar Batı Avrupa'nın başlıca enerji kaynaklarıydı. 19. yüzyılın başlarında Muhammed Ali döneminde buharlı motorlar Mısır pamuk endüstrisine tanıtıldı

Gelişimi   (Development)
  İngilterede
Sanayi devrimi
‘nin ortaya çıkışı, tekstillerin İngiltere'nin önde gelen ihracatı olarak öne çıkmasıyla pamuk imalatına büyük bir destek sağladı.

  Sanayi devrimi

Başlangıcı 1760 olarak kabul edilen İngiltere Sanayi Devrimi ya da Endüstri Devrimi; 18. ve 19. yüzyıllarda yeni buluşların üretime olan etkisiyle buhar gücüyle çalışan makinelerin makineleşmiş endüstriyi doğurması, bu gelişmelerin de sermaye birikimini arttırmasını ifade eder.

Sanayi Devrimi; ilk olarak Birleşik Krallık'ta Manchester’da ortaya çıkmış, ardından Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya'ya sıçramış ve bütün dünyaya yayılmıştır..

Sanayi Devrimi'nin önce İngilterede başlamasının sebepleri;

• İngiltere'de uzun süredir bir anayasal monarşi düzeni oluşmuştur. Bu düzenin temelinde mülkiyet hakkının ve bireysel hak ve özgürlüklerin korunması öne çıkar.
• 18. yüzyıl İngiltere'si zaten dünyanın mali merkezi konumunda ve borsa ve bankacılık sektörleri diğer ülkelerden çok ileri idi.
• Parlamento, kapitalizm ilkeleri doğrultusunda iç piyasada özgür rekabeti önleyici bütün engelleri kaldırmıştı.
• İngiltere, sanayi için gerekli en temel hammaddeler olan kömür ve demir yönünden zengin yeraltı kaynaklarına sahipti.
İngiltere, dünyanın en büyük sömürge imparatorluğu idi. Bu da ona ham madde kaynakları ve üretilmiş mallar için geniş pazar olanağı sağladı.
• Kraliyet donanması ve güçlü ticaret filoları, taşımacılığı daha kolay hale getirdi.
• İngiltere Avrupa'da Rönesans döneminden beri dokumacılık sanayisinde başı çekiyordu.
• İngiltere bir ada ülkesidir. Bundan dolayı Avrupa’daki derebeylik mücadelesi, savaşlar, mezhep kavgaları gibi olaylardan uzak kalmıştır.

Teknolojik gelişmeler

Sanayi devrimiyle öne çıkan teknolojik gelişmeler.
Sanayi Devrimi'nin en önemli gelişmelerinden birisi buharlı makinenin bulunuşudur.
• 1763'te James Watt, İskoçya'da buharla çalışan makineyi buldu. Bu makinenin gelişmiş biçimi, makine çağının gerçek başlangıç noktasını oluşturur.
• 1807'de Robert Fulton adındaki Amerikalı buharlı makineyi gemilere uyguladı. 1840'ta ilk düzenli okyanus ötesi buharlı gemi seferleri başladı.
• 1812 tarihinde, buharlı makine ilk kez lokomotiflerde kullanılmaya başlandı.
• 1844'te Samuel Morse Amerika Birleşik Devletleri'nde ilk ticari amaçlı telgraf servisini hizmete soktu.
• 1876'da Alexander Graham Bell telefonu buldu.
Tarım teknolojisinde gelişmeler sağlandı. Almanya bu alandaki gelişmelere öncülük etti.
• 1747 Alman kimyacı Andreas Sigismund Marggraf pancardan şeker çıkarma tekniğini buldu.
• Bir başka Alman kimyager suni gübreyi yaptı.
• 1834'te bir Amerikalı mühendis biçerdöveri icat etti. Bu buluş tarımsal üretimde hızlanmayı getirdi.

1830 ve 1860 yılları arasında İngiltere'de daha etkili maden tasfiye yöntemlerinin geliştirilmesine paralel olarak kömür üretimi hızla arttı. Çünkü yüksek demir ve çelik talebi bu yöntemler sayesinde kolayca karşılanabiliyordu.
Bu üretim sayesinde 1800 ve 1830 yılları arasında köprü, kanal, demir yolu gibi inşaatlar hızla arttı. 1850'lere kadar genelde İngiltere'nin tekelinde olan Sanayi Devrimi, bu tarihten sonra tüm Avrupa'ya ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yayıldı.

Sanayi devriminin finansal kaynakları

Geniş çaplı yağmalar Sanayi Devrimi'nin en önemli finans kaynağı olmuştur.
Gerek İspanyollar tarafından yağmalanan Orta Amerika altınları; gerekse de İspanyol gemilerini vuran, yağmacıları yağmalayan İngiliz gemileri Avrupa'ya tonlarca altın taşımıştır. Bütün bunlar 16. ve 17. yüzyıllarda, Sanayi Devrimi'ne götüren süreçleri desteklemiştir.

Hindistan'da 23 Haziran 1753 tarihinde Fransız birliklerini savaş alanında yenen İngilizler (Plassey Muharebesi), Babür imparatorlarının devasa hazinesine el koymuşlardı. Bu hazinenin İngiltere'ye taşınmasıyla bu ülke ekonomisinde ortaya çıkan para ve finans olanaklarının, dokuma ve buhar makineleriyle ilgili tüm teknik buluşların 1758 ve 1791 tarihleri arasında gerçekleşmesini açıklamada birincil argüman olduğu söylenebilir.

Sonuçları

• Avrupa ülkeleri yeni sömürge kolonileri oluşturarak buradan getirdikleri malları sanayide kullanmaya başladılar, işlediler ve tekrar sömürgelere sattılar.
• Bankacılık ve sigortacılık çalışmalarının önemi artmıştır.
• Küçük burjuvazinin gelişmesi ve orta sınıfın zenginleşmeye başlaması bir itici kuvvet oldu.
• Kapitalizm; Orta sınıfın zenginleşmesi sürecine paralel olarak kapital birikimi oluşmaya başladı. Böylece yeni yatırım alanları aranmaya başlandı.
• Taşıma ve teknolojide meydana gelen gelişmeler.
• Protestan reformu ve "Bugün çok çalışıp yarını düşünmek" öğretisinin önemli bir değer olarak yerleşmesi.
• 17. yy Aydınlanma Çağı'nda aklın konumu ve bilimsel bilginin akıl yoluyla inşa edilme süreci.
• Bilimsel yöntem ve rasyonel düşünme ilkelerinin bilimleri ortaya çıkarması ve teknolojik gelişmeleri etkilemesi.
• Fransız Devrimi aracılığıyla sanayi toplumuna uygun siyasal bir yapılanmanın temellerinin atılması olmuştur.


by wovenstory ✍️ N.Yildirim
 

1738'de İngiltere Birmingham'dan Lewis Paul ve John Wyatt, farklı hızlarda hareket eden iki silindir seti kullanarak pamuğu daha eşit bir kalınlığa çekmek için havalı bobin sisteminin yanı sıra silindir eğirme makinesinin patentini aldı. Daha sonra, 1764'te James Hargreaves'in eğirme makinesinin icadı, 1769'da Richard Arkwright'ın eğirme çerçevesi ve Samuel Crompton'ın (mule) iplik eğirme makinesi 1775'te İngiliz iplikçilerin çok daha yüksek oranlarda pamuk ipliği üretmelerini sağladı.

18. yüzyılın sonlarından itibaren, İngiliz şehri Manchester pamuk endüstrisinin şehirde her yerde bulunması ve Manchester'ın küresel pamuk ticaretinin kalbi rolü nedeniyle 'Cottonopolis' takma adını aldı.

Britanya ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki üretim kapasitesi, 1793'te Amerikan Eli Whitney tarafından modern çırçır makinesinin icadıyla geliştirildi. Pamuk çırçır makinelerinin geliştirilmesinden önce, pamuk liflerinin tohumlardan zahmetli bir şekilde elle çekilmesi gerekiyordu. 1700'lerin sonunda, bir dizi ham çırçır makinesi geliştirildi. Bununla birlikte, bir balya pamuğu üretmek için 600 saatten fazla insan emeği gerekti , bu da insanların köle emeği olarak kullanılmasıyla bile büyük ölçekli üretimi ABD'de ekonomik olmaktan çıkardı.
Whitney'in ürettiği çırçır (Holmes tasarımı) saatleri balya başına sadece bir düzine kadar azalttı. Whitney bir çırçır için kendi tasarımının patentini almasına rağmen, Henry Odgen Holmes'tan önceki bir tasarım üretti.
Gelişen teknoloji ve dünya pazarlarının artan kontrolü, İngiliz tüccarların (ilk başta) sömürge plantasyonlarından satın alındığı, sonraki yıllarda pamuklu kumaşa dönüştürüldüğü bir ticari zincir geliştirmelerine izin verdi.
Lancashire değirmenleri ve daha sonra İngiliz gemilerinde Batı Afrika, Hindistan ve Çin'deki (Şanghay ve Hong Kong üzerinden) esir sömürge pazarlarına ihraç edildi.

Yetiştirme   (Upbringing)

Pamuğun başarılı bir şekilde yetiştirilmesi, don olmayan uzun bir süre, bol güneş ışığı ve genellikle 60 ila 120 cm (24 ila 47 inç) arasında orta derecede yağış gerektirir. Toprakların genellikle oldukça ağır olması gerekir, ancak besin seviyesi istisnai olması gerekmez. Genel olarak, bu koşullar Kuzey ve Güney yarımkürede mevsimsel olarak kuru tropik ve subtropiklerde karşılanır, ancak bugün yetiştirilen pamuğun büyük bir kısmı, sulamadan su elde eden daha az yağışlı bölgelerde yetiştirilmektedir.

Belirli bir yıl için mahsulün üretimi, genellikle bir önceki sonbaharda hasat edildikten hemen sonra başlar. Pamuk doğal olarak çok yıllık bir bitkidir ancak haşerelerin kontrolüne yardımcı olmak için yıllık olarak yetiştirilir. Kuzey yarım kürede ilkbaharda ekim zamanı, Şubat ayının başından Haziran ayının başına kadar değişmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Güney Ovaları olarak bilinen bölgesi, dünyanın en büyük bitişik pamuk yetiştirme bölgesidir. Bölge Kurak arazi iken bu bölgede başarıyla pamuk yetiştirilir ancak tutarlı verimler yalnızca Ogallala Akiferinden çekilen sulama suyuna büyük ölçüde güvenilerek üretilir.

Pamuk biraz tuza ve kuraklığa toleranslı olduğundan, bu onu kurak ve yarı kurak bölgeler için çekici bir ürün haline getirir. Dünya çapında su kaynakları daraldıkça, ona bağlı ekonomiler zorluklarla ve çatışmalarla ve ayrıca potansiyel çevre sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. Örneğin, uygun olmayan mahsul ve sulama uygulamaları, pamuğun önemli bir ihracat olduğu Özbekistan bölgelerinde çölleşmeye yol açmıştır. Sovyetler Birliği döneminde, Aral Gölü, büyük ölçüde pamuk olmak üzere tarımsal sulama için kullanıldı ve şimdi tarım alanlarında tuzlanma yaygındır.

Pamuk aynı zamanda, modern ticari pamuk liflerinin tipik sarımsı kirli beyazından başka renklere sahip olacak şekilde yetiştirilebilir. Doğal renkli pamuk kırmızı, yeşil ve kahverenginin birkaç tonunda olabilir.

Sulama   (Irrigation)
  Pamuk liflerinin
Su ayak izi
diğer birçok bitki lifinden önemli ölçüde daha büyüktür.
  Su ayak izi

Su ayak izi, insanların tüketimine göre su kullanımının kapsamını gösterir. Bir bireyin, topluluğun veya işletmenin su ayak izi, birey veya topluluk tarafından tüketilen veya işletme tarafından üretilen mal ve hizmetleri üretmek için kullanılan toplam tatlı su hacmi olarak tanımlanır.

Su kullanımı, birim zamanda tüketilen (buharlaşan) ve/veya kirlenen su hacmiyle ölçülür.

Su ayak izi, iyi tanımlanmış herhangi bir tüketici grubu (örneğin, bir birey, aile, köy, şehir, il, eyalet veya ulus) veya üreticiler (örneğin, bir kamu kuruluşu, özel girişim veya ekonomik sektör) için veya tek bir işlem (pirinç yetiştirme gibi) veya herhangi bir ürün veya hizmet için hesaplanabilir.

Geleneksel olarak, su kullanımına üretim tarafından, su kullanımının aşağıdaki üç sütunu ölçülerek yaklaşılmıştır: tarım, sanayi ve ev sektöründe su çekimi. Bu değerli veriler sağlarken, ürünlerin her zaman menşe ülkelerinde tüketilmediği küreselleşen bir dünyada su kullanımına bakmanın sınırlı bir yoludur.

Tarım ve sanayi ürünlerinin uluslararası ticareti, fiilen küresel bir sanal su veya somutlaşmış su akışı yaratır.
Su ayak izi, yalnızca su kullanımının ve kirliliğin hacimlerini değil, aynı zamanda yerleri de gösteren coğrafi olarak açık bir göstergedir. Böylece, ekonomik seçimlerin ve süreçlerin, dünya genelinde yeterli su kaynaklarının ve diğer ekolojik gerçeklerin mevcudiyetini nasıl etkilediğini veya etkilemediğine dair bir kavrayış sağlar.


by wovenstory ✍️ N.Yildirim
yardimci kaynak : wikipedia
 

Pamuk aynı zamanda susamış (suya istekli) bir mahsul olarak da bilinir; Pamuk dünya genelinde ortalama olarak bir kilogram pamuğa 8 bin ila 10 bin litre suya ihtiyaç duyar ve kuru bölgelerde Hindistan'ın bazı bölgelerinde olduğu gibi daha da fazlasına yaklaşık 22500 litreye ihtiyaç duyabilir.

Genetik Modifikasyon   (Genetic Modification)

Genetiği değiştirilmiş pamukların, pestisitlere (tarım ilaçlarına) olan aşırı bağımlılığı azaltmak için geliştirildi.
Bacillus thuringiensis (bt) bakterisi doğal olarak böceklerin yalnızca küçük bir kısmına, özellikle de güve ve kelebeklerin larvalarına, böceklere ve sineklere zararlı ve diğer yaşam biçimlerine zararsız bir kimyasal üretir. Bt toksini kodlayan gen pamuğa yerleştirildi ve Bt pamuk adı verilen pamuğun dokularında bu doğal böcek ilacı (insektisiti) üretmesine neden oldu.
Birçok bölgede, ticari pamuktaki ana zararlılar, yedikleri transgenik pamuktaki Bt proteini tarafından öldürülen (lepidopteran) güve larvalarıdır. Bu, lepidopteran zararlıları (bazıları piretroid direnci geliştirmiştir) öldürmek için büyük miktarlarda geniş spektrumlu insektisit kullanma ihtiyacını ortadan kaldırır. Bu, çiftlik ekolojisindeki doğal böcek avcılarını korur ve ayrıca böcek ilacı olmayan haşere yönetimine katkıda bulunur.
Bununla birlikte, Bt pamuğu bitki böcekleri , kokuşmuş böcekler ve yaprak bitleri gibi birçok pamuk zararlısına karşı etkisizdir ; koşullara bağlı olarak bunlara karşı insektisitlerin kullanılması yine de istenebilir.

Pamuk, Monsanto tarafından keşfedilen ve aynı zamanda çiftçilere Bt pamuk tohumlarının bir kısmını satan geniş spektrumlu bir herbisit olan glifosata karşı direnç için genetik olarak modifiye edilmiştir .
Ayrıca dünya çapında (GM) Genetiği Değiştirilmiş pamuğu satan başka pamuk tohumu şirketleri de var. 1996'dan 2011'e kadar yetiştirilen GM pamuğun yaklaşık yüzde 62'si böceklere, yüzde 24'ü istiflenmiş ürün ve yüzde 14'ü herbisitlere karşı dirençliydi.
Pamuk, onu yenmez yapan bir toksin olan gossypol içerir. Ancak bilim adamları, toksini üreten geni susturarak onu potansiyel bir gıda ürünü haline getirdiler. Ancak 17 Ekim 2018'de (USDA: United States Department of Agriculture), (GE: Genetic engineering) düşük-gossipol pamuğu düzenlemesini kaldırdı.

Organik üretim   (Organic production)

Organik pamuk genellikle genetiği değiştirilmemiş bitkilerden elde edilen ve gübre veya böcek ilacı gibi herhangi bir sentetik tarım kimyasalı kullanılmadan yetiştirildiği onaylanan pamuk olarak anlaşılır . Üretimi ayrıca biyolojik çeşitliliği ve biyolojik döngüleri teşvik eder ve geliştirir.
Amerika Birleşik Devletleri'nde (NOP : National Organic Program) Ulusal Organik Program (NOP) kurallarının organik pamuk tarlalarında uygulanması zorunludur. Bu kurum, organik mahsullerin haşere kontrolü, yetiştirilmesi, gübrelenmesi ve işlenmesi için izin verilen uygulamaları belirler. 2007 itibariyle 24 ülkede 265.517 balya organik pamuk üretildi ve dünya çapında üretim yılda 50%'den fazla bir oranda büyüyordu. Organik pamuk ürünleri artık sınırlı yerlerde satın alınabilir. Bunlar bebek kıyafetleri ve bebek bezleri için popülerdir ; doğal pamuk ürünlerinin hem sürdürülebilir hem de hipoalerjenik (düşük alerik reaksiyon) olduğu bilinmektedir.

Hasat   (Harvesting)

Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Avustralya'daki çoğu pamuk, ya bir pamuk toplayıcı, ya da pamuk bitkisine zarar vermeden kozadan pamuğu çıkaran bir makine ile mekanik olarak hasat edilir. veya tüm kozayı bitkiden ayıran bir pamuk soyucu makine ile (stripper) ile hasat edilir.
Pamuk soyucu makine ile pamuk toplama, pamuk çeşitlerini yetiştirmek için çok rüzgarlı olan bölgelerde ve genellikle kimyasal bir yaprak dökücünün uygulanmasından veya bir donmadan sonra meydana gelen doğal yaprak dökülmesinden sonra kullanılır.
Pamuk, tropik bölgelerde çok yıllık bir mahsuldür ve yaprak dökmeden veya donmadan bitki büyümeye devam edecektir.

Sentetik liflerle rekabet

Yapay üretilen elyafların dönemi, 1890'larda Fransa'da rayonun gelişmesiyle başladı. Rayon, doğal bir selülozdan türetilmiştir ve sentetik olarak kabul edilemez, ancak bir üretim sürecinde kapsamlı işlem gerektirir ve daha doğal olarak türetilen malzemelerin daha ucuza değiştirilmesine yol açar.
Sonraki yıllarda kimya endüstrisi tarafından bir dizi yeni sentetik elyaf tanıtıldı.
Elyaf formundaki asetat 1924'te geliştirildi.
Tamamen petrokimyasallardan sentezlenen ilk elyaf olan naylon, 1936'da DuPont tarafından bir dikiş ipliği olarak tanıtıldı, ardından 1944'te DuPont'un akrilik ürünü geldi. Bu elyaflara dayalı kumaşlardan bazı giysiler oluşturuldu ancak,
1950'lerin başında polyesterin elyaf pazarına girmesine kadar pamuk piyasası tehdit altına girmedi.
Polyester giysilerin hızlı yükselişi 1960'lar, özellikle ucuz kimyasal pestisitlerin (böcek ilacı) ortaya çıkmasıyla pamuk üretiminin 1950 ile 1965 arasında on kat arttığı Nikaragua gibi Orta Amerika ülkeleri ve pamuk ihraç eden ekonomilerde ekonomik sıkıntılara neden oldu.

Doğal liflerle rekabet

Pamuk ekiminde yüksek su ve pestisit kullanımı, sürdürülebilirlik endişelerine yol açmış ve doğal lif alternatifleri için bir pazar oluşturmuştur. Kenevir gibi diğer selüloz lifleri, pamuğa göre daha az su ve pestisit kullanımıyla dönüm başına daha yüksek verim nedeniyle daha sürdürülebilir seçenekler olarak görülüyor. Selüloz elyaf alternatifleri benzer özelliklere sahiptir, ancak gerilme mukavemeti ve termal düzenleme gibi özelliklerde farklılıklar olan pamuklu tekstillerin mükemmel ikameleri değildir. Kenevir, liyosel ve bambu, şu anda kullanımda olan ve daha fazla uygulama için araştırma aşamasında olan doğal lif ikameleri arasındadır.

Kullanım   (Use)

Pamuk, bir dizi tekstil ürününün yapımında kullanılır. Bunlar, yüksek düzeyde emici banyo havluları ve bornozlar için havlu kumaşı; kot için kot; mavi iş gömleklerinin imalatında yaygın olarak kullanılan cambric (patiska) ve kadife, gofre ve pamuklu dimi. Çoraplar, iç çamaşırı ve çoğu tişört pamuktan yapılır.

Çarşaflar genellikle pamuktan yapılır, hipoalerjenik, bakımı kolay ve cildi tahriş etmemesi nedeniyle çarşaflar için tercih edilen bir malzemedir. Pamuk ayrıca tığ ve örgüde kullanılan ipliğin yapımında da kullanılır. Ayrıca eğirme, dokuma veya kesme işlemi sırasında atılacak olan ve geri dönüştürülen veya geri kazanılmış pamuktan da bazı kumaş ve malzemeler yapılabilir.

Birçok kumaş tamamen pamuktan yapılırken, bazı malzemeler pamuğu suni ipek ve polyester gibi sentetik lifler dahil olmak üzere diğer liflerle karıştırır. Örme kumaşlar ve streç kot gibi giysiler için streç bir iplik yapmak için elastin ile karıştırılabileceğinden, örme veya dokuma kumaşlarda kullanılabilir.

Pamuk, her iki malzemenin de faydaları ile keten kumaşlar için karıştırılabilir. Keten-pamuk karışımları kırışmaya karşı dayanıklıdır ve ısıyı yalnızca ketenden daha etkili bir şekilde tutar ve yalnızca pamuktan daha ince, daha güçlü ve daha hafiftir.

Tekstil endüstrisine ek olarak, pamuk balık ağlarında, kahve filtrelerinde, çadırlarda, patlayıcı imalatında, pamuklu kağıtlarda ve ciltçilikte kullanılır.

Pamuğun çırçırlanmasından sonra kalan pamuk tohumu, rafine edildikten sonra diğer bitkisel yağlar gibi insanlar tarafından tüketilebilen pamuk tohumu yağı üretmek için kullanılır.

Geriye kalan pamuk tohumu küspesi genellikle geviş getiren hayvanlara yedirilir; kalan (gossypol) pamuk toksini tek mideli hayvanlar için (toxic) zehirlidir .
Kaba yem için süt sığırı rasyonlarına pamuk tohumu kabukları eklenebilir.

Amerikan köleliği döneminde, pamuk kökü kabuğu, halk ilaçlarında düşük yapma, yani düşük yapmak için kullanıldı. Gossypol, pamuk bitkisinin her yerinde bulunan birçok maddeden biriydi ve bilim adamları tarafından 'zehirli pigment' olarak tanımlandı. Ayrıca sperm gelişimini engellediği ve hatta spermin hareketliliğini kısıtladığı görülüyor. Ayrıca bazı hormonların salınımını kısıtlayarak adet döngüsüne müdahale ettiği düşünülmektedir.

Pamuk Linterleri

Pamuk linterleri, çırçırlamadan sonra pamuk bitkisinin tohumlarına yapışan ince, ipeksi liflerdir. Bu kıvırcık lifler tipik olarak 1⁄8 inçten (3,2 mm) daha kısadır.
Terim aynı zamanda daha uzun tekstil elyafı ştapel tüylerinin yanı sıra bazı yayla türlerinden daha kısa tüylü elyaflar için de geçerli olabilir.

Linterler geleneksel olarak kağıt üretiminde ve selüloz üretiminde hammadde olarak kullanılmaktadır. İngiltere'de linterlere "pamuk yünü" denir. Birleşik Krallık ve İrlanda'da "pamuk yünü" terimi, emici pamuk (veya genellikle sadece "pamuk") olarak bilinen rafine ürün için kullanılan teknik bir terimdir, ABD kullanımında: kabarık pamuk, tıbbi, kozmetik, koruyucu ambalaj tabaka veya toplarda ve diğer birçok pratik amaç için kullanılan bir terim.
Pamuk yününün ilk tıbbi kullanımı, Birmingham, İngiltere'deki Queen's Hospital'da (daha sonra General Hospital) Sampson Gamgee tarafından yapıldı.

Uzun elyaf ve ekstra uzun elyaf pamuklar

Uzun elyaf pamuğu (LS= Long staple) daha uzun elyaf uzunluğundaki ve dolayısıyla daha kaliteli olan pamuktur.
Ekstra uzun elyaf pamuğu (ELS= Extra long staple) ise daha uzun elyaf uzunluğuna ve hatta daha yüksek kaliteye sahiptir.
Mısır pamuğu adı, genel olarak yüksek kaliteli pamuklarla ilişkilendirilir ve genellikle bir LS veya (daha az sıklıkla) bir ELS pamuğudur.
Uzun elyaf pamuk, (LS) Giza 86, Giza 89 ve Giza 90'ı içerir. Bu numaraların kalitesi Amerikan Supima pamuğuna benzer: lif uzunluğu yaklaşık 33 mm ve 4,3 ila 4,9 mikroner. Bu özellikler ile Ne 50/1 ve 70/1'e kadar iplik üretilebilir.

33 mm'den daha uzun ve daha da yüksek kalitede olan ünlü ekstra uzun stapel pamuklar (ELS) arasında Giza 45, Giza 70, Giza 87 ve Giza 88 bulunur. Bu çeşitler, çok ince numaralarda iplikler üretme kabiliyetine sahip olmakla birlikte, aynı zamanda çok güçlüdür.
Sahra'nın sıcak, kuru çölünde Nil, dünyanın en iyi pamuğunun üretimi için ideal olan olağanüstü hava koşullarına sahip bir vaha yarattı. Nehrin deltasında, iklim, minimum kış yağışları ile düzenli değişimlere sahiptir. Akdeniz'den gelen nemli esintiler ve tuzlu sular nedeniyle bağıl nem oldukça yüksektir (% 60/70). Günlük ve yıllık sıcaklık aralıkları düşüktür ve denizden esen hafif rüzgarlar sayesinde kışın bile ani sıcaklık değişimleri olmaz.
Pamuk, havanın biraz daha serin olduğu ve genç bitkilerde alt dalların büyümesine elverişli olduğu Mart ayı sonlarında ekilir; burada pamuk kozaları, güneşin doğrudan sıcaklığından korunan sarkan yeşilliklerin gölgesinde büyüyebilir. Temmuz ve ağustos aylarında, havanın ılıktan ılımanlığa geçtiği dönemlerde, pamuk lifleri daha üniform ve düzenlidir.
Eylül ayında pamuk, her birinde kozaların tam doğru noktaya olgunlaştığı beş aşamada elle hasat edilir. Mahsullere bakılma şekli ve elle hasat edildikleri gerçeği, normalde mekanik hasatta kullanılan yaprak dökücüler ve diğer kimyasallardan kaçınılabileceği anlamına gelir. Burada pamuk, doğanın tekrar eden bir armağanı değildir, aksine istisnai bir hasat ve sadece uygun bir tarım-iklim birliği olduğunda, yakındaki göllerden ve denizden esintilerle güneş ve tuzlu suya maruz kalan belirli bir biyo-kimyasal özelliklere sahip toprakta gerçekleşen olaydır.
Bunlar gibi hammaddeler çok değerlidir ve ne yazık ki pamuk kozaları diğer liflerle kirlenebilir. Bu nedenle, işleme döngüsü boyunca kullanılan teknolojilerin yanı sıra, iplikçinin becerileri ve uzmanlığı, artık kirleticilerin giderilebileceği ve böylece eğrilen iplikte niteliksel bir fark yaratabileceği anlamına gelir.

Gizs 45 ve Giza 70

Giza 45 ve Giza 70 ekstra uzun elyaf (ELS) ; Giza 70'e benzer kaliteye sahip Giza 45, Mısır pamuklarının "kraliçesi" olan en iyi Ekstra Uzun elyaf pamuğudur. 1820'de modern Mısır'ın kurucusu Muhammed Ali Paşa, Mısır'a ilk kez deniz adaları (Sea Island) ve Brezilya tohumlarının ekimini sağladı.
Dünyanın en iyi pamuğu Mısır'da, dünyanın en iyi tohumlarının bu ülkenin eşsiz iklimiyle evlenmesinden doğdu. Giza 45 bitkileri, Mısır pamuğunun yıllık toplam üretiminin %0,4'ünü temsil eden , yalnızca Nil deltasının doğusundaki küçük bir alanda yetiştirilmektedir.
36 mm'nin üzerinde lif uzunluğu, ayrıca 2,95 microner yapısıyla son derece incedir ve kesitte yüzde 88,5 ile yüksek derecede homojenliğe sahiptir. 2,95 microner inceliğine rağmen, Giza 45 özellikle güçlüdür: ortalama 44.30 gram/teks. Yüksek mukavemet seviyesi, temizliği ve düzenliliği Giza 45'i benzersiz bir şekilde mükemmel kılmaktadır. İnanılmaz yumuşak ve ipeksi dokumalara sahip, iplik ve ince ve dayanıklı kumaşların üretimi için ideal bir pamuktur.

Pima pamuğu

Pima pamuğu genellikle güneybatı Amerika'da yetiştirilirken, Pima adı artık Peru, Avustralya ve İsrail gibi pamuk üreten ülkeler tarafından kullanılmaktadır.
Pima adını taşıyan tüm ürünler en iyi pamuktan yapılmaz: Amerika'da yetiştirilen ELS Pima pamuğu, Supima pamuğu olarak ticari markadır.
"Kasturi" pamuğu, Hindistan hükümeti tarafından Hint uzun elyaf pamuğu için bir marka oluşturma girişimidir. PIB, bunu açıklayan bir basın açıklaması yayınladı.
Pamuklar, gösterişli çiçekleri ve kartopu gibi meyveleri nedeniyle süs veya yenilik olarak yetiştirilmiştir. Örneğin, bir zamanlar Mısır'da önemli bir lif kaynağı olan Jumel pamuğu, bir süs eşyası olarak başladı. Bununla birlikte, Birleşik Devletler'deki Koza Böceği Eradikasyon Programı gibi tarım yetkilileri, bu bitkilerin ekinlere zararlı haşereleri barındırmasıyla ilgili endişeler nedeniyle pamuğun süs bitkisi olarak kullanılmasını önermemektedir.

Türkiye’de yetiştirilen pamuklar

Türkiye'de yetiştirilen pamukların tamamı orta lifli pamuklar olup birçok çeşidi kullanılmaktadır.
Yaygın olanları;

  • Gloria,
  • Lydia,
  • 499,
  • Lima,
  • BA373 akala,
  • Stoneville 453,
  • Carolina Quin,
  • Çukurova 1518,
  • Sayar 314,
  • Nazilli 84,
  • Nazilli 87,
  • Maraş/Erşan 92,
  • Ege 7913 Carmen,
  • Flora,
  • Celia,
  • Candia,
  • Julia,
  • Beyaz Altın 119,
  • BA308,
  • Diamond


İlk 10 Pamuk Üreten Ülke (ton)
Top 10 Cotton Producing Countries (in tonnes)
(Rank)
Sıra
(Country)
Ülke
(2019)
Yıl
1 China (Çin) 23.504.576 ton
2 India (Hindistan) 18.550.000 ton
3 United States (ABD) 12.955.868 ton
4 Brazil (Brezilya) 6.893.340 ton
5 Pakistan (Pakistan) 4.494.645 ton
6 Uzbekistan (Özbekistan) 2.694.408 ton
7 Turkey (Türkiye) 2.200.000 ton
8 Australia (Avustralya) 1.627.062 ton
9 Mexico (Meksika) 916.984 ton
10 Argentina (Arjantin) 872.721 ton
Source: UN Food & Agriculture Organization


Pamuğun Bazı dillerdeki adı
  • Afrika dilleri : katoen
  • Arnavutca : pambuku
  • Arapça : [ قطن ] al-qutun
  • Almanca : Baumwolle
  • Azerice : pambıq
  • Bask dili : kotoia
  • Belarusça : [бавоўна] bavoŭna
  • Bengalce : [সুতি] Suti
  • Boşnakça : pamuk
  • Bulgarca : [памук] pamuk
  • Cava : katun.
  • Çekce : bavlna
  • Çince (Basitleştirilmiş) : [棉] Mián
  • Danimarkaca : Bomuld
  • Ermenice : [բամբակ] bambak
  • Endonezce : kapas
  • Estonca : puuvill
  • Farsça : [پنبه] panbe
  • Fince : puuvilla
  • Fransızca : coton
  • Flemenkçe : katoen
  • Galce : cotwm
  • Gürcüce : [ბამბა] bamba
  • Hawai : pulupulu
  • Hırvatça : pamuk
  • Hintçe-Nepalce: [कपास] kapaas
  • İngilizce : cotton
  • İndia Kannada : [ಹತ್ತಿ] Hatti
  • İrlandaca : Cadás
  • İspanyolca : Algodón
  • İsveççe : Bomull
  • İskoç Galcesi : Cotan
  • İtalyanca : Cotone
  • İzlandaca : Bómull
  • Japonca: [コットン] Kotton
  • Katalanca : Cotó
  • Kazakça : [мақта] Maqta
  • Kırgızca : [пахта] Pahta
  • Latince : Bombacio
  • Lehçe : Bawełna
  • Letonca : Kokvilna
  • Litvanyaca : Medvilnė
  • Lüksemburgca : Kotteng
  • Macarca : Pamut-
  • Makedonca : [памук] Pamuk
  • Malayca : Kapas
  • Malta dili : Qoton
  • Moğolca: [хөвөн] Khövön
  • Norveççe: Bomull
  • Özbekçe : Paxta
  • Pencap dili: [ਸੂਤੀ] Sūtī
  • Portekizce: Algodão
  • Romence: Bumbac
  • Rusça: [хлопок] Khlopok
  • Somalice : Cudbi
  • Sunda dili : Katun
  • Sırpça : [памук] Pamuk
  • Slovakça : Bavlna
  • Slovence : Bombaž
  • Tacikçe : [пахта] Paxta
  • Tay dili : [ผ้าฝ้าย] P̄ĥā f̄̂āy
  • Türkçe : Pamuk
  • Yunanca : [βαμβάκι] Vamváki
  • Ukraynaca : [бавовна] Bavovna
  • Vietnamca : Bông
Yardımcı kaynak wikipedia

End of Page  
  ✍️   ✍️  
by Nihat Yıldırım
W O V E N S T O R Y
Prev ⇦     ↑ this page Cotton     ⇨ Next

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol